6.3. TMK 6: Açıklama ve Yayınlama Suçu

6.3.      TMK 6: Açıklama ve Yayınlama Suçu

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 'Kimlik Açıklama ve Yayınlama" kenar başlıklı 6'ncı maddesine göre;

"İsim ve kimlik belirterek veya belirtmeyerek kime yönelik olduğunun anlaşılmasını sağlayacak surette kişilere karşı terör örgütleri tarafından suç işleneceğini veya terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerinin hüviyetlerini açıklayanlar veya yayınlayanlar veya bu yolla kişileri hedef gösterenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Terör örgütlerinin; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basanlar veya yayınlayanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu Kanunun 14 üncü maddesine aykırı olarak muhbirlerin hüviyetlerini açıklayanlar veya yayınlayanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Yukarıdaki fıkralarda belirtilen fiillerin basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, basın ve yayın organlarının suçun işlenişine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur."

Maddenin birinci fıkrasında, isim ve kimlik belirterek veya belirtmeyerek kime yönelik olduğunun anlaşılmasını sağlayacak surette kişilere karşı terör örgütleri tarafından suç işleneceğini veya terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerinin hüviyetlerini açıklama veya yayma veya bu yolla kişileri hedef gösterme fiili suç olarak düzenlenmiştir.

'3713 sayılı Kanunun 6/1. maddesinde düzenlenen hedef gösterme suçunun oluşabilmesi için kişilerin terör örgütlerine hedef gösterilmiş olmasının gerektiği, dava konusu yazı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; bu kapsamda hedef gösterme olarak kabul edilemeyeceği demokratik toplumun zorunlu unsurlarından olan basının bilgi verme, eleştirme, yorumlama işlevi ve Anayasanın 26, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddelerinde düzenlenen ifade özgürlüğü kapsamında

değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden... sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi.", (29.12.2011 tarih, Esas No: 2009/14883-Karar No: 2011/30914)

Bu suç bakımından ifade ve basın özgürlüğü açısından en sorunlu fıkra ikinci fikra hükmü olmuş ve terörün artması ve demokratikleşme dönemlerinde zaman zaman değişikliğe uğramıştır. Kanunun 12.4.1991 tarihinde yürürlüğü giren ilk hâlinde 6'ncı maddenin ikinci fıkrasında yaptırım olarak sadece ağır para cezası öngörülmüşken, 18.7.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5532 sayılı Kanunla bu yaptırım 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olarak değiştirilmiştir.

11/4/2013 tarih ve 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle suçun unsurları daha da zorlaştırılarak 'terör örgütlerinin cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterme veya övme ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basma veya yayınlama" kriterleri AİHM'in  bu konudaki kriterine uygun olacak şekilde düzenleme yapılmıştır.

Bu bağlamda maddenin ikinci fıkrasında terör örgütlerinin cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basma veya yayınlamama fiili, suç olarak düzenlenmiştir.

Suçun oluşması için basma veya yayınlama fiilinin konusunu, terör örgütlerinin cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerinin teşkil etmesi ve fiilin, bu yöntemleri meşru göstermeye veya övmeye ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek yönde olması gerekmektedir.

'Terör örgütü PKK'nın amacı ve stratejisi doğrultusunda silahlı eylemlerde bulunan ve Halk Savunma Güçleri (HPG) olarak adlandırılan yapılanmanın ana karargâh komutanı sıfatıyla konuşan kişinin 'Gabar Dağı kürt halkının gururu, iftarıdır. Gabar Dağı yiğitlerin yeridir, öyle bir dağ ki, Türk Ordusu on binlerce askerini oraya yığmasına rağmen hükmedemiyor, her gün ağır kayıplar veriyor. Gabar'da eylem yapan grubumuzu selamlıyoruz. Tüm Kürdistan dağları, Ağrı'dan Munzur'a, Siser'e, Andok'a kadar hepsi halkımızın umudunun yükseldiği yerlerdir.", 'Bahardan beri binlerce askerin bulunduğu taburların konuşlandığı bir yerde bu eylem oldu. Bu eylem bir kez daha gösterdi ki, Türk Devleti'nin yaptığı propagandanın hepsi yalan, gerilla güçleri ne zaman nasıl ve hangi koşullarda olursa olsun Türk Ordusu'na darbe vurabilir. Bu eylem askerî anlamda bunu gösterdi" biçimindeki açıklamalarının açıklamayı yapan kişinin ideolojik ve örgütsel konumu da dikkate alındığında PKK terör örgütünün amaçları doğrultusunda kullandığı şiddeti, silahlı çatışmayı özendirici ve teşvik edici nitelikte olduğu, bu açıklamalara ana karargah komutanı olarak adlandırılan kişinin fotoğrafı ile birlikte ulusal çapta yayın yapan bir gazetede yer verilmesinin 3713 sayılı Kanunun 6/2. maddesinde düzenlenen terör örgütü açıklamasını yayınlamak suçunu oluşturacağı anlaşılmakla.", (03.01.2012 tarih, Esas No: 2010/1679-Karar No: 2012/140)

Maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen fiillerin basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, basın ve yayın organlarının suçun işlenişine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunacağı düzenlenmiştir. 

Bu fıkranın tatbikinde ön ödeme önerisi çıkarılmalıdır:

'Sanığın sübutu kabul olunan 3713 sayılı Kanunun 6/2-son maddesine aykırılık suçu için öngörülen para cezasının 5237 sayılı TCK'nın 75. maddesi kapsamına girip ön ödemeye tabi olduğu, anılan maddede nisbi para cezalarının ayrık tutulmadığı da gözetilerek, sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması", (9.C.D,

03.11.2009      gün, Esas No: 2008/1362-Karar No: 2009/10964).

'Sanığın mahkemeye bildirdiği son adresi yerine daha önceki adresine ön ödeme tebliği yapılmış olup, usulsüz tebligata rağmen ön ödeme önerisine uyulmuş olması nedeniyle önödemenin süresinde yapıldığı kabul edilerek 3713 sayılı Kanunun 6/1-son. maddesine aykırılık suçundan açılan davanın ön ödeme nedeniyle düşürülmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyete karar verilmesi.", (9. C.D, 30.09.2009 tarih, Esas No: 2009/7730-Karar No: 2009/9529)

Yargıtay, yayın sorumlusunun dava konusu yazının yazarını bildirmeme durumunda suçun işlenişine iştirak eden olarak yazı sahibi gibi sorumlu tutulması gerektiğine karar vermektedir:

'Sanığın, dava konusu yazıların yazarlarını bildirmemiş olması ve dosya içeriğine göre de suçun işlenişine iştirak ettiği ve yazı sahibi gibi sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden.", (9. C.D, 28.10.2009 gün ve Esas No: 2008/1275-Karar No: 2009/10845)

'Sanığın, dava konusu yazının yazarını bildirmemiş olması ve dosya içeriğine göre de suçun işlenişine iştirak ettiği ve yazı sahibi gibi sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden.",' (9.C.D, 01.11.2011 tarih, Esas No: 2009/19480-Karar No: 2011/28190)

'Sanığın, dava konusu açıklamaların kim tarafından gönderildiğini bildirmemiş olması ve dosya içeriğine göre de suçun işlenişine iştirak ettiği ve yazı sahibi gibi sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden.", (09.01.2012 tarih, Esas No: 2010/35-Karar No: 2012/390)

Dava konusu yazılar dosya içerisine konmalıdır:

'Dava konusu ve kabule esas alınan yazıların aslı ya da onaylı örneğinin dosyaya getirtilmemesi.", (9. C.D, 29.06.2009 gün, Esas No: 2008/2526-Karar No: 2009/7606).

 

INFOMELDUNG_LOGINBOX
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol