3.13. İştirak

3.13.    İştirak

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu çok failli bir suçtur. Yani suçun oluşabilmesi için fail konumunda en az üç kişinin varlığı gerekir. Bu kişilerin örgüt içinde konumları ise farklı olabilir. Suçun varlığı için gerekli asgari sayıya dâhil olanlar iştirakten değil, rollerine karşılık gelen suçlardan sorumlu tutulacaktır. Aynı şekilde örgütün asgari sayının çok üstünde kişilerden oluşması hâlinde de bu kişilerin fiilleri 220. maddede tanımlanan suçları oluşturduğu sürece yine iştirak söz konusu olmayacaktır. İştirak ancak, fiilleri kanunî tipin dışında kalıp da iştirak kapsamında değerlendirilebilecek niteliğe sahip olanlar bakımından söz konusu olacaktır.

Örgütlü suçlarda iştirakin mümkün olup olmadığı tartışılmıştır. Örgütlü suçlarda iştirakin söz konusu olamayacağını ileri sürenlere göre, örgüt üyesinin hareketi ile suça iştirak eden şerikin hareketini ayırmak imkânsızdır, çünkü her ikisi de aynı nitelikte hareket ve iradeyle gerçekleştirmektedirler. Örgütün amaçlarını bilerek ve isteyerek örgüte uygun bir katkı sağlanmışsa, zaten örgüt üyeliği söz konusu olur. Sağlanan katkı, belirtilen özelliklere sahip değilse, ceza hukuku açısından ya önemi yoktur ya da yardım- yataklık- ve benzeri suçlar oluşacaktır. Örgüt üyesi olmayan kişinin cezalandırılması, tipiklik unsurundan yoksun eylemlerin cezalandırılması anlamına gelir ve bu da kanunîlik prensibini ihlâl eder. Ayrıca ceza sorumluluğunun suça iştirakle bu şekilde genişletilmesi, kişi özgürlüğünün korunması prensiplerini de ihlâl eder.

Örgütlü suçlarda iştirakin olabileceğini kabul eden görüşler ise, bu konuda gerek suç tipinin şekli, gerekse esası açısından bir problemin olmadığını belirtmişlerdir. Buna göre örgüt üyeliği ile şerik ayrılabilir. Üye, görev ve fonksiyonlarıyla örgütün organik yapısına katılan kişidir. Diğer bir deyişle örgüt programını benimseyerek bir görev, fonksiyon üstlenen kişidir. Şerik ise örgüt üyesi olmayan, diğer bir deyişle örgütün organik yapısına katılmayan ancak örgütün hayatta kalmasına geçici bir katkı sağlayan kişidir.

İştirakin mümkün olduğu kabul edilirse, örgütün organik yapısına üye olarak katılmamış bir kişi, suç tipinde tanımlanmayan atipik bir hareketle örgütlü suça iştirak edebilir.

Örneğin, bu suçun işlenmesini kolaylaştırabilir veya suçun gerçekleşmesine değişik şekillerde katkı sağlayabilir. Bu katkı maddî olabileceği gibi manevî de olabilir. Önemli olan sağlanan katkının suçun işlenmesinde nedensel değeri olan bir katkı olmasıdır. Bu katkı, suça azmettirme, teşvik etme, yardım vaadinde bulunma, yol gösterme, örgütün toplanması için yer sağlama, toplantı sırasında gözcülük yapma, suçun icrasını kolaylaştırma, araç sağlama gibi hareketlerle gerçekleştirilebilir. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna iştirak bakımından şerikin fiilinin örgüt üyesi olarak kabul edilmeyi gerektirecek veya kişinin örgütsel bağ ve organize yapı içinde değerlendirilmesine yol açacak nitelikte olmaması gerekir. Örneğin, sağlanan katkının süreklilik arz etmesi durumunda, bu süreklilik, örgütün organik yapısına dâhil olma olarak nitelendirilebiliyorsa örgüt üyeliği söz konusu olacaktır.

Ancak TCK m. 220'de normalde suç örgütü kurma suçuna iştirak olarak değerlendirilebilecek bazı fiiller başlı başına suç hâline getirilmiştir.

TCK'nın 220. maddesinin 7. fıkrasında, hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte yani örgütün organik yapısına dâhil olmadığı için gerçekte üye olmayan kişilerin örgüte bilerek veya isteyerek yardım etmeleri hâlinde, örgüt üyesi gibi cezalandırılacakları öngörülmüştür. Kanun koyucu, bu hükümle esasen suça iştirakin özel bir düzenlemesini yapmıştır. Bu hüküm olmasaydı, örgüt üyesi olmayan kişinin örgüte bilerek veya isteyerek yardım etmesi durumunda iştirake ilişkin genel hükümlerin uygulanması söz konusu olacaktı. TCK'nın 220. maddesinin 7. fıkrası hükmü nedeniyle, esasen suça iştirak olarak nitelendirilebilecek hareketler (yardım etme), örgüt üyeliği olarak kabul edilecek; ancak yapılan yardımın niteliğine göre hâkim tarafından takdir edilerek cezaları üçte bir kadar indirilebilecektir.

220. maddedeki diğer bir düzenlemeye göre (220/6) örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi ayrıca örgüte üye olmak suçundan cezalandırılır. Bu kişiler bakımından da iştirak hükümleri uygulanmayacaktır.

Kanun koyucunun bu şekilde düzenleme yapması nedeniyle bu suça genel iştirak kurallarının uygulanabilmesi ancak manevî iştirak hâllerinde olabilecektir. Örneğin, bir kişiyi örgüt kurması, örgüte üye olması yönünde azmettiren, teşvik eden, yardımda bulunacağını vaat eden kişiler iştirak hükümlerine göre sorumlu olacaklardır.

Örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar bakımından ise, örgüt üyeleri ve yöneticileri bakımından farklı değerlendirmek gerekir.

Örgüt üyeleri örgüt kapsamında işlenen suçlara katkılarının türüne göre cezalandırılacaktır. Yani fail olarak katılmışlarsa fail olarak, iştirak eden olarak katılmışlarsa katkılarına göre azmettiren ya da yardım eden olarak cezalandırılır. Bu kişilerin ayrıca örgüt üyesi olarak cezalandırılacağını da hatırlatmak gerekir. Örgüt yöneticileri bakımından ise, maddede özel bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre örgüt yöneticileri örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlardan dolayı fail olarak cezalandırılacaktır. Ancak belirtmek gerekir ki, yukarıda da belirtildiği gibi, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen söz konusu suçlar objektif olarak örgüt yöneticisine isnat edilebiliyorsa ancak o zaman bu kişilerin bu suçlardan katkılarına göre sorumluluğuna gidilmelidir.

INFOMELDUNG_LOGINBOX
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol