5.1 Türkiye'de Terörün Geçmişi, Türk Hukukunda Terörün Kapsamı ve Terör Suçlarının Diğer Suçlardan Farkı

5.1. Türkiye'de Terörün Geçmişi, Türk Hukukunda Terörün Kapsamı ve Terör Suçlarının Diğer Suçlardan Farkı

5.1.1.   Türkiye'de Terör

Türkiye, terörden en fazla etkilenen ülkelerden biridir. Bu durum terörden kaynaklanan mağduriyetlere sebep olmakla birlikte, kolluk güçleri ve yargı makamlarının terör suçları konusunda çok önemli bilgi ve tecrübeye sahip olmaları sonucunu da doğurmuştur.

Ülkemizde terör suçlarının yoğunlaşması 1960'lı yıllara dayanır. Bu dönemde terör örgütleri tarafından özellikle üniversite gençliği kullanılmıştır. Bu yıllarda aşırı sol ve sağ örgütler tarafından terör eylemleri gerçekleştirilmiştir. Söz konusu eylemler 1975-1980 arasında bütün ülkeyi kapsayacak şekilde çoğalmıştır.

Aynı yıllarda Ermenistan'ın Kurtuluşu için Gizli Ermeni Ordusu (ASALA) adlı terör örgütü de etnik siyasal temelli terör eylemlerini yoğunlaştırmıştır.

1980 darbesinin ardından etnik siyasal temelli eylemlerde bulunan PKK başta olmak üzere, Hizbullah, İBDA-C, DHKP-C gibi örgütler yoğun terör eylemlerinde bulunmuşlardır.

Yukarıda da arz edildiği üzere her devletin kendi siyasal çıkarlarına uygun bir terör tanımı bulunmaktadır. Bunun yanında aynı devletin değişik zaman dilimlerinde, o dönemdeki siyasal çıkarlarına bağlı olarak teröre yüklediği anlam da değişebilmektedir. Mesleki yönden olaya bakıldığında, terörün ne olduğundan ziyade, terör suçunun kapsamının ne olduğunun bilinmesi önem kazanmaktadır. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun, terör suçunun kapsamını ayrı ayrı belirlemektedir,

5.1.2.   Terörle Mücadele Kanundaki Terör Tanımı

3713 sayılı Kanun'un 1. maddesinde terör; "Cebir ve şiddet kullanarak baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devleti'nin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir." şeklinde tanımlanmıştır.

2.         maddede ise, 1.maddede belirlenen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş örgütlerin mensubu olup da bu amaçlar doğrultusunda diğerleri ile beraber veya tek başına suç işleyen veya amaçlanan suçu işlemese de örgütlerin mensubu olan ya da örgütün mensubu olmasa dahi örgüt adına suç işleyen kişilerin terör suçlusu oldukları belirlenmiştir.

Burada terör kavramı ülke içinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karsı islenen eylemlerle sınırlı tutulmuştur.

5.1.3.   Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Kanunundaki Terör Tanımı

6415 sayılı Kanun'da yer alan düzenlemeyle, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda tanımlanan terör suçunun kapsamı genişletilmiştir.

Burada yine 3713 sayılı Kanun'da kapsamı belirlenen terör suçunun konusu olabilecek eylemlerin yanında, Birleşmiş Milletler Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme'de yer verilen eylemler ile aynı Sözleşmenin ekinde yer alan dokuz adet uluslararası sözleşme ve protokolde sayılan eylemlerin finansmanı da bu kapsama dâhil edilmektedir.

Bu şekilde, terör suçunu oluşturan eylemlerin kapsamı genişletilmekte ve böylece, terörizmin finansmanı suçu uluslararası sözleşmelere uyumlu hâle getirilmektedir.

5.1.4.   Adi Suç-Terör Suçu Farkı

Terör eylemcisinin amacı, ideolojik ve politik düşüncesini her ne pahasına olursa olsun egemen kılmaktır. İdeolojik ve politik amaca sahip eylemcinin, eylem sonucunda insan yaşamına veya mülkiyet hakkına ve sair haklara verilen zararlardan şahsi bir çıkarı yoktur, oysa terör amacı gütmeyen diğer eylemciler, genelde şahsi çıkar amacıyla eylemde bulunurlar ve hedef olarak seçtiği kişiler, kurumlar veya nesneler eylemcinin amacıyla doğrudan doğruya ilişkilidir. Bir özel hâlk otobüsünü, bir evi veya iş yerini bombalayan kişi, bu eylemi hükümeti devirmek ve veya Marksist - Leninist bir düzen kurmak, Faşist, Irkçı bir devlet düzeni kurmak, Kökten dinci bir devlet düzeni kurmak vs. için gerçekleştirdiğini iddia ediyorsa, bu terörist bir eylem olarak kabul edilebilir. Eğer bu eylemci, özel hâlk otobüsünün, evin veya iş yerinin sahibine önceye dayalı kişisel bir husumeti olan ve (ideolojik ve politik bir amaç gütmeksizin) sırf onu maddi- manevi zarara uğratmayı amaçlayan bir kişiyse veya eylemci bu özel hâlk otobüsünün, evin veya iş yerinin sahibi olup da sırf sigorta şirketinden para alabilmek amacıyla bu eylemi gerçekleştirmişse, bu eylemleri terörist eylemler olarak kabul edemeyiz. Aynı şekilde; bir terör örgütünün emir ve talimatları doğrultusunda veya örgütün propagandasını yapmak, örgütün adını duyurmak maksadıyla kasten orman yakılması, bir terör eylemi olarak kabul edilebilirken, orman arazisinden açma yapıp sahiplenmek maksadıyla kasten orman yakılması hâlinde, bunu bir terör eylemi olarak kabul edemeyiz.

Diğer bir farklılık, terör suçunun işlenmesi için her zaman bir örgütün varlığının koşul olmasıdır. Bir terör örgütüne dayanmayan eylemler, terör suçunun konusunu oluşturmaz. Adi suçlar ise çoğunlukla bireysel karar alma ve uygulama yöntemiyle işlenirler.

Yine terör suçlusu, tüm toplumsal yaşama ve hukuk düzenine yönelik, sistemi tehdit eden ve onu yıkmayı, var olanın yerine daha iyisini kurmayı amaçlayan bir kişiliktir. Adi suçlunun ise ne sistemle ve ne de bu hedeflerle bir ilişkisi bulunmamaktadır,

İdeolojik olarak güdülenmiş, politik amacına kilitlenmiş bir eylemcinin, mesaj vermek istediği bir hedef kitlesi vardır, bu sebeple gerçekleştirdiği eylemin herkes tarafından bilinmesini ister. Terör amacı gütmeyen diğer eylemciler ise yaptıkları eylemlerin mümkün olduğunca gizli kalmasına çalışırlar, eylemlerinin herkes tarafından bilinmesini arzu etmezler. Çünkü politik ve ideolojik mesaj vermek istedikleri hedef kitleleri yoktur.

Terörist eylemin yöneltildiği hedefler genellikle olayla ilişkisi olmayan, masum kişilerden-gruplardan veya nesnelerden oluşmaktadır. Teröristler ideolojik ve politik amaçlarına ulaşmak için, hedef seçtikleri toplumda, korku ortamı yaratacak eylemlerde bulunarak, toplumu sindirmeye çalışırlar.

5.1.5.   Örgütlü Suç-Terör Suçu

Bazı adi suçlar çoğunlukla çete, mafya gibi adlarla bilinen çeşitli örgütlerin çatısı altında işlenebilir. Bu durumda örgütlü suç söz konusu olur.

Adi suç örgütleri ve terör örgütleri, organize bir biçimde, suç unsuru taşıyan birtakım eylemlerde bulunmaları yönüyle benzerlik gösterirler. Ancak terör örgütleri, siyasal niteliklerinin ağır basması dolayısıyla mafya ve benzeri suç çetelerinden ayrılırlar. Adi örgütlü suçlar çoğunlukla ekonomik çıkar sağlama amacıyla işlenir ve asla siyasal bir amaca dayanılmazken, terör suçları yalnızca siyasal amaçlarla işlenebilirler. Öte yandan terör suçlarının etki alanı ve sonuçları daha çok zarar vericidir. Örgütlü adi suçlar, nispeten dar bir çerçevede etkili olurlar ve toplumu daha az tahrip ederler. Bunun yanında kolluk açısından terör suçlarıyla mücadele, adi suçlarla mücadeleyle karşılaştırılamayacak derecede zordur.

5.1.6.   Siyasal Suç-Terör Suçu

Terör suçları siyasal amaçlarla işlendiği için siyasal suçların kapsamı içindedir. Ancak terör, kendine özgü yapısı nedeniyle siyasal suçlardan farklı olarak algılanmaktadır. Dolayısıyla, uygulamada diğer siyasal suç tipleri için sağlanan birtakım haklar, terör suçları için geçerli kabul edilmemektedir. Özellikle suçluların geri verilmesi konusunda yaşanan sorunlar dolayısıyla terör suçları, klasik siyasal suç kavramının dışında tutulmuştur.

Günümüzde terör suçlarının siyasal suç olmadığına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak örneğin Terörizmin Önlenmesine İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1. ve 2. maddelerinde olduğu gibi bazı sözleşmelerde, terör suçlarının siyasal suç sayılmayarak adlî yardımlaşmaya konu edilebileceğine ilişkin düzenlemelere yer verilmektedir.

Ancak günümüzde terör tanımındaki uyuşmazlıklar dolayısıyla, bir terörist yurtdışına çıktığında, uluslararası çıkar dengeleri kapsamında siyasal suçlu kapsamına alınarak, geri verilmesinden kaçınılabilmektedir.

Türk ceza hukuku terör suçlarını Terörle Mücadele Kanunu'nda düzenlemiştir. Terörle Mücadele Kanununun 3 üncü maddesi ile, " 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320 nci maddeleri ile 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında yazılı suçlar, terör suçları" olarak kabul edilmiştir. Bazı terör suçları ise, TMK'da ayrıca düzenlemiştir. Aşağıda önce TMK 3'ün atfıyla TCK'da düzenlenmiş bazı terör suçları incelenecek, daha sonra da TMK'da yer alan terör suçları ele alınacaktır.

INFOMELDUNG_LOGINBOX
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol