18.3. Dinleme, Kayda Alma Ve Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi Tedbirleri Uygulanabilen "Katalog Suçlar" (CMK 135_7)

18.3.    Dinleme, Kayda Alma Ve Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi Tedbirleri Uygulanabilen "Katalog Suçlar" (CMK 135/7)

CMK sadece CMK 135/7'de sayılan suçlarla ilgili olarak iletişimin dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi yolu ile denetlenmesi kararının verilmesini kabul etmiştir.

İletişimin denetlenmesinin bu yöntemleri özel hayat hakkında daha fazla bilgi ürettiği için, Kanun Koyucu bu yöntemlerin sadece en ağır olarak kabul ettiği belli suçlarda uygulanmasını istemiştir.

Katalogda sayılan suçlar son yıllarda değiştirilmiştir.

TMK da 2006-5532 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle CMK 135/6, 9, 8 alt bentlerindeki istisnaların uygulanmayacağı kabul edilmişti. 2012-6352 sayılı Kanun ile değişen Terörle Mücadele Kanunun 10/3-h maddesinde de bu istisnalar korunmuştu. Böylece terör örgütüne üye olanlar (TCK 220/2), terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım edenler (TCK 220/7) ve terör örgütünün veya amacının propagandasını yapan kişilerin de (TCK

220/8) iletişimleri, terör suçu olmayan diğer suçlardan farklı olarak denetlenebilmekte idi.

2014-6526 sayılı Kanun ile TCK 220 katalogtan çıkartıldı (CMK 135/7-a, no. 9).

Ayrık düzenleme de yapılmadığı için, bu istisnalar da yürürlükten kalktı. Bu gelişme neticesinde TCK 220 kapsamındaki örgütlerde dinleme gibi tedbirler uygulanamayacağından, daha önce elde edilmiş olan delillerin yeni hükümler verilirken kullanılıp kullanılamayacağı sorunu ortaya çıktı. Bizce, artık elde edilmesine yasal olarak izin verilmeyen bir delilin, yasa yürürlüğe girdikten sonra kurulan hükümlerde kullanılmaması gerekir. Mülga 4422 sayılı Kanunun tesadüfi delili düzenlememiş olması nedeniyle, o dönemde elde edilen tesadüfi deliller ileriki aşamalarda CMK yürürlüğe girdikten sonra kullanılmamıştı.

Bu konuda CGK kararları da verilmişti: 4422 sayılı kanun döneminde yapılan bir telefon dinlemesinden elde edilen kayıtlar, suç CMK 135/6 (artık 135/7) daki katalogda yer almadığı için hüküm verilirken delil olarak kullanılamaz (CGK 13.6.2006, K. 162).

CMK 135 uyarınca gecikmede sakınca olması sebebiyle C. savcısı tarafından verilen dinleme kararı, verildiği anda hukuka uygun ise ancak hâkim tarafından 24 saat içinde onaylanmamış ise bu 24 saat içinde yapılan dinlemelere ilişkin tutanakların delil olarak kullanılması Kanunda kabul edilmemektedir. Zîra bu durumda Kanun yapılan dinlemelerin baştan itibaren geçersiz olduğunu kabul etmiş, yapılan tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtların 10 gün içinde yok edilmesi gerektiğini belirtmiştir.