3.14. İçtima

3.14.    İçtima

TCK'da suçların içtimaî bakımından gerçek içtima benimsenmiş ve kaç eylem varsa o kadar suç ve ne kadar suç varsa o kadar ceza anlayış benimsenmiştir. TCK'nın 220. maddesine de bu anlayış yansımıştır. Buna göre suç işlemek için kurulan örgütün faaliyetleri çerçevesinde suç işlenmesi durumunda örgüt kuran, yöneten ya da üye olan kişiler hem bu fiillerinden dolayı hem de işlenen suçlara katkılarına göre cezalandırılacaktır.

Bu bakımdan örgütün kurucusu veya üyesi sıfatına sahip olanlar yalnızca işlenişine katıldıkları suçlardan ve katkıları oranında sorumlu olacaklardır. Örneğin örgüt faaliyeti kapsamında işlenen uyuşturucu madde ticareti suçuna fail olarak katılan bir örgüt üyesi, hem bu suçtan hem de örgüt üyeliğinden cezalandırılır. Eğer yardım eden konumundaysa bu suça yardımdan ve örgüt üyeliğinden cezalandırılır. Ancak hiçbir katkısı yoksa sadece örgüt üyeliğinden cezalandırılır. Örgüt yöneticileri ise, madde 220/5 gereğince örgütün işlediği suçların hepsinden ayrı ayrı fail olarak sorumlu olacaktır.

Zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ise, her bir somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bu bakımdan örgütü kurmak ya da üye olmak örgüt kapsamında suçlar işleme bakımından genel bir karar niteliğinde olsa da zincirleme suç hükümlerinin uygulanması bakımından aynı suç işleme kararının olduğu anlamına gelmez. 

Yargıtay'ın örgüt üyesinin örgüt kapsamında suç işlemesi durumunda hem bu suçtan hem de örgüte üye olma suçundan ayrı ayrı cezalandırılacağına dair bir kararı şöyledir: "Anılan yasa maddelerinin amaç, kapsam ve gerekçesi birlikte nazara alındığında, 5237 sayılı TCK'nın suçların içtimaî bakımından gerçek içtima kurallarını benimsediği, suç oluşturan kaç eylem varsa o kadar suç ve kaç suç varsa o kadar ceza vardır ilkesi doğrultusunda düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; sanığın silahlı terör örgütü PKK'nın amacı doğrultusunda ve yaptığı eylem çağrısı üzerine organize edilen 26.02.2006, 21.03.2006, 28-31.03.2006 tarihlerindeki korsan gösterilere katılmak, örgüte ait amblem ve işaretlerle A. Öcalan'ın posterlerini taşıyan göstericilerin önünde yer alıp polise saldırmaları için talimat vermek ve bizzat polise saldırmak, örgütçe yapılan çağrıya uygun olarak güvenlik güçlerinin operasyonlarında öldürülen örgüt mensuplarının cenazelerini teslim alan grup içinde yer almak, zafer işareti yapıp "Öcalan siyasî irademizdir", "başkan siyasî irademizdir" "gerilla vuruyor, Kürdistanı kuruyor" şeklinde sloganlar atmak, ateş yakarak yolu trafiğe kapatan grubu yönlendirmek suretiyle, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, hem silahlı örgüt üyesi olmak suçundan hem de suç oluşturan fiilleri nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği gözetilmeden,...” (Yargıtay 9 CD., 21.02.2007, 2006/8821 E., 2007/1380 K.).

INFOMELDUNG_LOGINBOX
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol