12.1. Koruma Tedbiri Olarak Tutuklama
12.1. Koruma Tedbiri Olarak Tutuklama
12.1.1. Koruma Tedbiri Genel Teorisi
Anayasa'ya göre tutuklama, "suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişinin, ancak kaçmasını, delillerin yoketmesini veya değiştirmesini önlemek maksadı ile" kişi özgürlüğünün kesin hükümden önce, hâkim kararı ile kısıtlanmasıdır. Tutuklama zorunlu hâllerde başvurulan bir tedbirdir (Any. 19/3)".
Mukayeseli hukukta "yeniden suç işleme tehlikesi" de tutuklama sebepleri arasında sayılmaktadır.
Medeni Kanunun velayet, vesayete ilişkin tüzüğünde akıl hastaları vs.nin özgürlüğünün kısıtlanması düzenlemektedir.
12.1.2. Cezadan Mahsup
Tutukluluk "ceza" değildir. İHAS 5, muhakeme hukuku dışı gaye ile de kişi özgürlüğünün kısıtlanmasını kabul etmektedir. Ancak tutuklamanın gayesi ceza değildir. Hükmedilen cezadan mahsup (TCK 63), hakkaniyet gereği ile kabul edilmiştir.
12.1.3. Tutuklamanın Hukukî Niteliği
Tutuklama amacına göre tutucu veya önleyici bir koruma tedbiri niteliğini taşır. Tutuklamaya sanığın hükmedilecek cezanın infazından kaçmasını önlemek amacı ile başvurulmuşsa, verilmesi muhtemel mahkûmiyet hükmünün tatbiki bir değeri olabilmesini sağladığından önleyici koruma tedbiridir. Delillerin karartılmasını, sanığın muhakemeden kaçmasını önlemek gibi muhakemenin en isabetli bir sonuca varacak şekilde yapılmasını sağlayan amaçlarla yapılan tutuklama ise tutucu bir koruma tedbiridir.
12.1.4. Tutuklamanın İhtiyariliği
Tutuklamanın ihtiyari olması, kanunda yazılı tutuklama sebepleri bulunsa dahi hâkimin tutuklama kararı vermeye mecbur olmayıp o kişinin tutuklanmasının gerçekten zorunlu olup olmadığının araştırması demektir. Tutuklamanın koşullarının gerçekleşmesi hâlinde, hâkime tutuklama mecburiyetinin yüklenmesi demek olan mecburi tutuklama CMK'da bulunmamaktadır.
Gerek savcının tutuklamaya sevk ederken ve gerekse hâkimin tutuklama kararı verirken takdir yetkisi kullanması söz konusudur. Bu keyfilik anlamına gelmez. Fakat suç CMK 100/3 deki katalog suç da olsa, sevke etme veya tutuklama kararı verme zorunluluğu yoktur (CGK 16.12.2008, K. 231).