2.8 Uluslararası Hukukta Örgütlü Suçlarla İlgili Düzenlemeler

2.8 Uluslararası Hukukta Örgütlü Suçlarla İlgili Düzenlemeler

2.8.1    Birleşmiş Milletler Konferansı

21-23 Kasım 1994 tarihleri arasında İtalya'nın Napoli şehrinde Uluslararası Organize Suçluluk Hakkında Birleşmiş Milletler Konferansı düzenlenmiş ve bu suçlulukla ulusal ve uluslararası düzeyde mücadele etmek için öncelikle bu suçluluğun tanımının yapılması gerektiği söylenmiş ve organize suçluluğun altı unsura sahip olduğu belirtilmiştir:

a)         Suç faaliyetlerini gerçekleştirmek için grup olarak bir organizasyonun varlığı (Sürekli olarak suç işlemek için birden fazla kişinin birleşmesi söz konusudur. Genellikle bir şirket görüntüsü altında yasa dışı mal ve hizmetler sağlanmaktadır; hırsızlık, yağma ve dolandırıcılıktan elde edilen yasal malların da kullanıldığı olur. Ancak organize suçluluk her zaman bir yasal piyasa sektörünün yasaklanmış alanlara kaymasını ve genişlemesini temsil eder. Suç şirketi denen yasak faaliyetlerin amacı da Pazar payını genişletmek ve kazancı artırmaktır).

b)        Hiyerarşik yapı ve örgüt liderinin grubu kontrol altına alması için kişisel ilişkiler (Cosa Nostra ve Yakuza' da olduğu gibi katı bir hiyerarşik yapı olabilir ya da Camorra gibi esnek bir yapı sergileyebilir ya da Çin Üçlüsü Triads gibi her ikisini de içinde barındırabilir).

c) Haksız çıkar elde etmek veya bölgeleri ve piyasaları kontrol altında tutmak, içte ve dışta karşıtlıklara karşı koymak ve korunmak için cebir, şiddet, korkutma veya yolsuzluğun kullanılması (Kullanılan şiddetin derecesi örgütün yapısına, örgüt liderlerinin özelliğine, yasa dışı faaliyetleri gerçekleştirme imkânına, Devletin örgüte karşı koyma biçimine, içinde bulunulan toplumun kültürüne göre değişmektedir. Kurumların bütünlüğü ve toplum güvenliği açısından daha büyük tehlike arz eden yolsuzluk sayesinde cezalandırılmaktan kurtuldukları gibi hükümet politikalarının da kendi ekonomik çıkarlarına uygun şekilde işlemesi sağlanmaktadır).

d) Gerek suç faaliyetlerine devam etmek, gerekse ekonominin yasal kesimine sızmak için yasa dışı gelirlerin aklanması.

e) Faaliyet alanını ulusal sınırları da aşan yeni alanlara genişletmek imkânı.

f) Uluslararası organize suçluluğa ait diğer gruplarla iş birliği.

2.8.2.   Palermo Sözleşmesi

Organize suçlarla mücadele alanında katılım ve içerik bakımından en kapsamlı uluslararası belge 12-15 Aralık 2000 tarihlerinde Palermo'da yapılan toplantı sonucunda imzalanan "Birleşmiş Milletler Sınır aşan Örgütlü Suçlarla Mücadele Sözleşmesidir.

Türkiye bu sözleşmeyi 30.01.2003 tarihinde 4800 sayılı Kanunla kabul etmiştir.

Birleşmiş Milletler Sınır aşan Suçlarla Mücadele Sözleşmesi'nde "Sınır aşan organize suç grubu" tanımına yer vermektedir. Uluslararası alanda faaliyet gösteren suç gruplarını tanımlayan sözleşmeye göre, sınır aşan organize suç grubu "Doğrudan veya dolaylı olarak malî veya diğer bir maddî çıkar elde etmek amacıyla belli bir süreden beri var olan ve Birleşmiş Milletler Sınır aşan Suçlarla Mücadele Sözleşmesi'nde belirtilen bir veya daha fazla ağır suç veya yasa dışı eylemi gerçekleştirmek amacıyla birlikte hareket eden, üç veya daha fazla kişiden oluşan yapılanmış bir gruptur."

2.8.3.   Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması

"Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi ve El Konulması Sözleşmesi" ve "Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, El Konulması, Ele Geçirilmesi ve Terörizmin Finansmanı Avrupa Konseyi Sözleşmesi" de bu alanda imzalanmış uluslararası sözleşmelerdir.

2.8.4.   Avrupa Birliği

Avrupa Birliği, organize suçlulukla mücadele etmek için bir dizi karar almıştır. İlk olarak 21 Aralık 1998 tarih ve 98/733/JAI sayılı "Avrupa Birliği'ne Üye Devletlerde Bir Suç Örgütüne Katılmanın Cezalandırılmasına Dair Ortak Hareket' kararı alınmıştır.

Bu belgenin girişinde öncelikle organize suçluluğun önemine ve tehlikesine dikkat çekilmiş ve bu açıdan iş birliği yapılması gereken bazı suçlar sıralanmıştır. Bu suçlar uyuşturucu madde kaçakçılığı, insan ticareti, terörizm, sanat eserleri kaçakçılığı, kara para aklama, ağır ekonomik suçluluk, yağma, hayata, vücut bütünlüğüne, özgürlüğe yönelen diğer şiddet eylemleri veya kişiler için toplu tehlike yaratan eylemlerdir.

Bu belgenin 1. maddesinde "suç örgütü" tanımı yapılmıştır. Suç örgütü en az dört yıllık bir hürriyeti bağlayıcı ceza veya önlemle yaptırım altına alınan bir suç işlemek için anlaşan ikiden fazla kişinin uzunca süreli olarak kurduğu organize birliktir. Bu bakımdan suçların asıl amaç mı olduğu, ya da parayla ölçülebilen çıkarlar elde etmek ve kamusal makamların işleyişlerini meşru olmayan yoldan etkilemek için bir araç olarak mı işlendiği önemli değildir.

2.8.5.   Avrupa Konseyi

Avrupa Konseyi 28.04.1997'de "Organize Suçluluğa Karsı Eylem Planını" kabul etmiştir.

Bu plan örgütlü suçlulukla mücadelenin ve bu kapsamda çıkartılacak mevzuat hükümlerinin genel ilkelerini belirtmektedir. Planda, organize suçluluğun toplum için bir tehdit oluşturduğu, mal, hizmet ve kişilerin serbestçe dolaşımından yararlandığı, ulusal sınırları aştığı, internet ve bankacılık gibi teknolojik yenilikleri suç işlemek ve daha sonra bunlarda elde ettiği kazançları görünüşte hukuka uygun alanlara nakletmek için kullandıkları, kişiler ve kurumlar zararına hile ve yolsuzlukların arttığı, bu suç faaliyetleriyle mücadele için mücadele ve baskı araçlarının ise bunların her zaman bir adım gerisinde yavaş bir ritimle ilerlediği, özgürlük, güvenlik ve adalet içinde bir gelişim için Avrupa'nın organize suçluluğa karşı mücadele yöntemlerini geliştirmesi ve daha iyi organize olması gerektiği vurgulanmıştır.

Avrupa Konseyinin 27.03.2000 tarihli "Avrupa Birliği'nde Organize Suçluluğun Önlenmesi ve Denetlenmesi için 2000 yılı Stratejik Planı" isimli eylem planında, 39 öneri yanında belirli planların hangi süre içinde hayata geçirileceğine dair bir zaman planlaması da yapılmış bulunmaktadır.

INFOMELDUNG_LOGINBOX
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol